2023 Medya Büyüme Eğilimleri: Adreslenebilir Reklamlar

shares

Adreslenebilirlik, artık programatik yeniden hedefleme stratejinize bir eklenti olarak düşünülmemelidir. Dijital kanalların sürekli olarak gelişmesiyle birlikte, medya performansının bir sonraki çağını yönlendirecek kanallar arası bir çözüm olmaktadır. Adreslenebilir teknoloji, markaların daha önce yalnızca doğrusal ortamlar olarak sunulan kanallarda veri odaklı hedef kitleler oluşturmasına ve etkinleştirmesine olanak tanımaktadır, bu da yatırım getirisi için oyunun kurallarını değişimi açısından devrim niteliğindedir.

Dijital medya ekosistemi şu anda %72 adreslenebilir durumdadır, bu da markaların dijital faaliyetlerinin büyük bir kısmında veriyi segmentlendirmek ve çeşitli hedef kitlelere yönelik olarak kullanma yeteneğine sahip oldukları anlamına gelir. Bu tablo devam ederse, GroupM, AV alanındaki ilerlemeler sayesinde de bu rakamın 2025 yılına kadar %80’e çıkmasını bekliyor.

Seçiciliğin arttığı ve bütçelerin zorlandığı bu dönemde, markaların adreslenebilirliğin yeni dünyasıyla aktif bir ilişki kurması gerekiyor. Hedeflerinizi karşılamaya yetecek kadar gösterim sunacağınızı ummak yerine, interaktivite düzeyini artırmak ve doğru insanlarla doğru zamanda iletişim kurmak için mümkün olduğunca çok sayıda kanalda mevcut adreslenebilir yetenekleri kullanmalısınız.

Adreslenebilirlik, doğru verilerle ilgi düzeyini ve zamanlamayı optimize etme fırsatı sunarak geniş ölçekte etkili marka katılımı sağlar. Ürününüzü, içeriğinizi veya teklifinizi onunla en çok ilgilenecek kişilere iletmenize olanak tanır.

Veri odaklı hedef kitle stratejisini yaratıcı üretim teknolojisiyle birleştiren adreslenebilirlik, ölçeği bozmaksızın güçlü sonuçlar sunar ve reklam bütçesini israf etmez. Bu teknoloji, kritik anlarda tüketicilerin dikkatini çekerek, diğer markaların önüne geçirir ve tüketiciyle güçlü bir bağ kurdurur.

*Kişiselleştirme artık bir lüks değil. Pazarlamacıların %51’i kişiselleştirmenin en önemli öncelikleri olduğunu söylüyor. Müşterilerin %76’sı kişiselleştirilen markalardan satın almayı düşünme olasılıklarının daha yüksek olduğunu söylüyor.

*Kreatif prodüksiyon ve yönetim platformları, markaların kreatiflerini kanallar arası tüm izleyicilere verimli bir şekilde ölçeklendirmesini sağlar. Bu teknoloji, üretim süresinde %90’a varan zaman tasarrufu sağlayabilir ve kapsamlı inceleme ve onay süreçlerine imkan tanır.

*Çoğu büyük reklam sunucularına ve yayıncı platformlara bağlı olan izin yönetim platformlarıyla, artık içerikler hızlı ve otomatik bir şekilde kanallar arası aktarılabilir, bu da trafiği arttırarak markaların pazarda çok daha reaktif olmasına olanak tanır.

Bu durumlarda, bağlı cihazlar üzerinde dijitalin hassas hedefleme yeteneklerinden yararlanmak, izlenen içerikten ziyade bireye veya haneye dayalı adreslenebilirlik için daha büyük fırsatlar sunar. Daha hedefe yönelik bir yaklaşımla reklamverenler, hedef kitleleri kreatifle eşleştirerek daha ilgili, zamanında ve sorunsuz kullanıcı deneyimleri sağlayabilirler.

Ancak, yine de dikkate alınması gereken birkaç nokta var. Birçok yayıncı, öncelikle hem verilere hem de çoğunluğa sahip olmak ve ikinci olarak, reklamın kalitesinden emin olmak ister. Bu nedenle, çoğu durumda yayıncılar, verileri medya şirketleriyle veya 3rd party teknoloji şirketleriyle paylaşmak istemezler; bu da merkezi olarak planlanan, yönetilen ve satın alınan çapraz yayıncı kampanyaları oluşturmayı neredeyse imkansız hale getirir.

Bu, planlama veya satın alma için ortak bir veri tabanına sahip olmayan yayıncılar için daha da karmaşıktır. Bununla birlikte, bu kanallar olgunlaştıkça, Finecast (GroupM’nin reklamverenlerin talebi üzerine, doğrusal ve canlı TV ortamlarında hedef kitleleri hassas bir şekilde hedeflemesini sağlayan adreslenebilir TV çözümü) gibi, bu sorunları çözen sofistike çözüm şirketleri artık yürürlüktedir. Finecast, veri odaklı kampanyalar sunarak ve parçalanmış, karmaşık bir ekosistemde tek bir erişim noktası olarak hareket ederek tüm büyük yayıncılarla iş birliği yapıyor.

 

Büyüme Fırsatı

Bu hızla büyüyen bir reklamcılık yöntemi, markaların insanların medyayı nerede ve nasıl tükettiği konusunda yaşanan büyük değişikliklere uyum sağlamasına yardımcı olmak için idealdir. Markalar, bu teknolojiler geliştikçe daha derin ve daha kesin hale gelecek olan veri içgörülerinden beslenir. Ölçeklendirilmiş adreslenebilir teknoloji ve kitleler genelinde kreatifi test etme yeteneği sayesinde markalar, müşteri tabanlarını daha iyi öğrenme ve anlama fırsatına sahip olur.

Yaşanan maliyeti krizleri sebebiyle alışkanlıklar ve normlar değiştikçe, adreslenebilirlik bu önümüzdeki 12 ay boyunca daha da önemli olacak. Alışveriş davranışı nasıl etkilenir? Bu yıl pazarda kim var ve bu geçen yıldan farklı mı? Hangi kategorideki kitleler korunabilir ve hangileri büyüme için gereklidir?

Tüm bu soruların cevaplanması gerekecek çünkü cevaplar, kanallar arası bütçe dağılımlarından yaratıcılığa kadar markaların faaliyetlerini doğrudan etkileyecek. Neyse ki, yanıtlara ulaşmak için verilere daha önce hiç bu kadar kolay erişimimiz olmadı, sadece doğru soruları sormamız gerekecek.

 

Tags:

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir